Kördüğüm 18 Mayıs 286. Bölüm Özeti-Gitti İşça Uyandı Tapasya

Sevilen dizi Kördüğüm’ün 18 Mayıs günü yayınlanacak olan 286. bölüm özeti ile karşınızdayız. Sevilen dizinin 286. bölüm özetini sizlere sunuyoruz.

Herkes yaşadığı şokun etkisinde hala İşça’nın öldüğüne inanamamaktadır. Veer kendisini İşça’nın ölümünden sorumlu tutar, zira işça ölmeden evvel Veer den birkaç saat yanında kalmasını istemiş fakat Veer 2 saatlik işi olduğu için ofise gidip geleceğini söylemiştir. Guwanti de Umed ile gelmiş İşça’nın ardından ağlamaktadır. Guwanti İşça’ya çektirdiklerine yanmakta ve üzülmektedir.

İşça’nın cenaze merasimi yapılmak üzere hazırlıklar başlamıştır. Damini üzüntüden aklına Meeti’nin gelmediğini ama merasime yetişmesini en azından son görevini yapmasını ister. Radhor Damini’ye Meetiye ulaşamadıklarını söyleyemez ama bira taraftan da araştırmalarına devam eder. Surabhi bu arada mutlu haberi vermek üzere ailesini arar fakat ulaşamaz. Bu haberi mektup yazarak ulaştırmaya karar verir.

İşça’nın cenaze merasimi yapılırken hastaneden Tappu ile alakalı sevindirici haber gelir. Tapasya kendine gelmiştir. Radhor doktora teşekkür eder ve bu haberi Jogiye söyler. Jogi derin bir iç çeker…Tapasyayı görmek için cümbüt cemaat hastaneye geldiklerinde Doktor Tapasyanın stress olabileceği hiçbir şeyi söylememeleri konusunda uyarır. Nani Tapasyanın başına geldiğinde Tapasyanın ilk olarak rica ettiği hususu İşçayı görmek olmuştur. Nani ve diğerleri bu konuda ne diyeceklerini bilemezler ve İşçanın dua etmek için tapınakta olduğunu söylerler.

Cenaze merasimi başlar ve ölü ateşini tutuşturmak üzere hoca Veer’i sahneye davet eder. Bu görevi büyük oğlu Kanhanın yapmasını ister Veer ve Kanha’nın eline odunu tutuşturur…Gariban İşçanın altına doldurulan odunların ardında üstü de tam yansın, yanmadık yeri kalmasın diye odunlarla döşenir. Müslümanlarda ki kabre toprak atma merasimi burada da “ver odunu” şeklinde cereyan etmekte, gelen giden odunu köze yaslıyordu…

Bu arada Meeti’de evde balkondan bir  ateş yandığını görür ve yanına gelen Akasha ilk defa bu şekilde bir ölü için yakılmış ateş görüyorum ve çok ürperdim der. Akash çok sarsılsa da bu durumu yansıtmaz, çok takılma hepimize sonunda odunu dayayacaklar der…Meeti’ye Maiyay için su getirmesi gerektiğini ve kuyuya gitmesini söyler Gomti. Meeti kuyudan suyu çekip dönerken bir adamın yarı baygın yattığını görür. Yanına gider ve adam belli belirsiz Meetin ismini söylemektedir…!  Bu Sankranttan başkası değildir.

Meeti bu duruma şaşırır. Adam geçen gece yanına gelmiştim hatırlamadın mı beni der? Meeti iyice tırsar. Adam “sana buradan hemen uzaklaş, bunlar tehlikeli yaratıklar demiştim” der. Meeti korkudan topukları kafasına çıkarcasına kaçmaya başlar. Eve geldiğinde “yetişin a dostlar birini gördüm in midir cin midir bana musallat oldu hem de benim adımı söyledi” modundadır. Akash ve diğerleri tedirgin olurlar…

Kapı çaldığında gelen postacıdır. Gelen zarfa bakan Meeti gönderici isminin Surabhi olduğunu görünce mutluluğu ikiye katlanmıştır. Gönderilen kişi olarak Mama yani Akash’ın babasının ismi yazmaktadır. Tam zarfı güle oynaya açacakken Maiyya elinden zarfı çeker alır…

Başkalarının gönderilerini okuman yanlış der. Meeti ise “ya kaynana gönderen benim yingem sana ne oluyor” muhabbeti yapmak ister ama olayı büyütmez. Maiyya zarfı alır odasına gider. Surabhi İşça’nın mefta olduğunu haber eder. Maiyya okuduğu haberin ardından nasıl olurda ben öldürmeden İşça ölür diye kederlenir. Odaya milleti çağırır ve Akash da gelen zarfı Meeti’den öğrenir ve şok olur. Anasından gerçekleri öğrenince iyice mallaşır…

KÖRDÜĞÜM FRAGMAN

https://www.youtube.com/watch?v=6QyuVfXVEEQ&list=PLemso1aYoNUEGxYfHwsvzslipnce2Fb3V